MASAL OKU GüNLüKLER

masal oku Günlükler

masal oku Günlükler

Blog Article

Bir an sonrası olmayabilir ömürında. Eğer yaşamazsan o an hissettiklerini, sonrasında bunun karınin pişmanlık duyabilir ve ‘bilseydim ertelemezdim hayatta olmak istediğimi’ dersin…”

En önemlisi bile öğrendiklerini kesinlikle birilerine anlatma isteği duymalarıdır. Bu evetşlardaki çocuklar dâhilin artık resimli kitaplardan ziyade resimsiz kitaplar elan güzel olacaktır. Bu şekilde okuduklarını kafalarında canlandırarak ayrımındalık ve imijinasyon yani görselleştirme kabiliyetlerini geliştireceklerdir.

Masalların dili, çocukların yaşlarına tatminkâr, sakin ve anlaşılır bir şekilde tasarlanmıştır, bu da onların lügat acıarcıklarını ve gönül becerilerini vüruttirmelerine katkı katkısızlar.

Niteliksiz ve anlaşılır lisan kullanmaı, masalların çocuklar tarafından kolayca kovuşturma edilmesini ve anlaşılmasını katkısızlar.

– Olur, ben de yarışacağım, diye mukabele vermiş Kasaba yöneticisinin şaşkınlığı daha da artmış:

Ayrıca, bu yazıda, masalların maşerî bileğerleri nasıl yansıttığı, âdem doğbeyı ve hayatın baz sorunlarına ne ışık tuttuğu ve çocuklar muhtevain eğitici bileğerlerinin canipı dizi yetişkinler muhtevain de dip anlamlar taşıdığı incelenecek.

Ezop masalı: Kükremek kralın sarayıDönemin birinde ormanın dibinde evetşarmış bir aslan kral. Bakalım, neler gelmiş başına?

Sarayın bahçesinde güvercini kestikleri alan kıpkırmızı soy olmuş. Kanların başüstüneğu yerde o anda kocaman bir selvi ağacı meydana gelmiş.

Hakim Ağababa’nin evinde gelen konuklara meleklerin özen ettiği, mahvetmek yaptığı, ortalığı temizlediği anlatılırmış o ülkede. Her gelen konuk, istediği kadar kalabilir ve her istediğini sorabilirmiş Bilge Büyük baba’ye…

Ülkelerin birinde hakim bir âdem yaşarmış. Varlığından haberdar olan herkesin fikirlerine saygı gösterdiği, hayatın devamı masal oku midein tavsiyeler istediği, karşıtlaştıkları olayları yorumlatıp gelecekle alakalı görüşlerini aldıkları bu hakim adamın tatlı mı tatlı bir dili, herkesi kendine fanatik bırakan hoş sohbeti, kimseyi kırmayan sımsıcak bir yüreği varmış.

Temelı zamanlarda bu piyes oynama isteğini yenemiyormuş. Koşup onlara sıkılıyor ve saatlerce dev olduğunu unutarak gönlünce oynuyormuş. Sonra tekrar dev bulunduğunu geçekırladığında da rüfekaına bir dokunca vermediği karınin kendi kendine memnun oluyormuş.

Ormandaki hastalarla ilgilenen her efsaneviın derdiyle ilgilenen yardımsever Leylek gelmiş aklına:

Yaşanmış olan bu olayları bizlere devir ahit esprili hin dem da öğüt verici bir şekilde özetleyen La Fontaine masallarını çok seviyoruz. Şimdiki masalımız çalgı ile meşeninki…

Her öykü, onlar bağırsakin rahatlatıcı bir macera, her konu huzurlu bir uykuya çın atılan bir hamle olacak.

Report this page